Podcast – ABD’deki Türk Bilim İnsanları Derneği Başkanı Prof. Haluk Ünal ile Söyleşi

Sizlere ilk defa 6 şubat 2014 tarihinde seslenmiştim. Aradan geçen sürede elimden geldiği, ve daha da önemlisi zamanımın el verdiği ölçüde yeni bölümler eklemeye çalıştım. Sizler de sabırla beni takip ettiniz. İlginiz Apple iTunes’un de dikkatini çekmiş olacak ki 2015 yılı Ekim ayında, iTunes Türkiye podcast sayfasının bannerında Bahri Karaçay ile Bİlim podcastini öne çıkarmaya başladı. Ve sizlerin devam eden olağanüstü ilgisi nedeniyle hala devam ediyor. Eğer iTunes programını açar ve podcast sayfasını seçerseniz, sayfanın en üstünde öne çıkan podcastler arasında Bahri Karaçay ile Bilimi göreceksiniz.

Podcastin indirim sayısı da şu anda 400 bine yaklaşmış durumda. Bu büyük başarıya sizlerin sayesinde ulaşıldı. Onun için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Keşke Türkiye’de olsaydım ve sizlere şahsen de tanışma fırsatı bulsaydım diye düşündüğüm çok oluyor. Ama önemli olan atalarımızın da dediği gibi gönüllerin bir olması değil mi? Sanal olsa da sizlerle birlikte olmanın benim için büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu bilmenizi isterim.

Ve mesajlarınız… e-maille olsun, iTunes’a veya web siteme bıraktığınız yorumlarla ve sosyal medya aracılığı ile gönderdiğiniz olsun . Hepsi birbirinden güzel, çoğu duygu dolu, bazıları gözlerimi yaşartan mesajlarınız..

Kiminiz podcastlerimin ufkunuzu açtığını, kiminiz keyif verdiğini, kiminiz dünyaya bakışınızı değiştirdiğini, kiminiz ise çok şey öğrendiğinizi belirtiyorsunuz. Bazılarınız İstabulda bir lisede matematik öğretmeni olan Cüneyt gibi “sizden çok şey öğreniyorum, sizin insanların yaşamına dokunduğunuz gibi ben de öğrencilerimin yaşamlarına dokunmaya elimden geldiğince onlara yardım etmeye güzel alışkanlıklar kazandırmaya çalışıyorum, diyerek bana esin kaynağı oluyorsunuz. Veya Deniz gibi hem de güzel bir ingilizceyle “my dad read your book and told me about it. “One day, İ want to be a scientist like you” diyorsunuz.

Zaman ayırıp bana yazan arkadaşlara ayrı ayrı teşekkür ederim. Mesajlarınız bana uzaktaki yakınınız olduğumu hissettiriyor, aradaki mesafeyi ortadan kalıdırıyor adeta. Yazmaya devam edin lütfen. Çünkü Mesajlarınız yeni bölümler hazırlamam için esin kaynağı oluyor.

Sizler ayrıca Türkiye’de çok söylenen bir ifadenin de ne kadar yanlış olduğunun kanıtısınız. Türkiye’de insanlar bilime önem vermiyor, bilim kimsenin umurunda değil, insanlar okumuyor deniyor. Bu podcasting başarısı bu ifadelerin ne kadar yersiz olduğunu gösteriyor. Sayınız az olabilir, kitleler olmayabilirsiniz ama önemli olan sayı değil her bir ferdin yapabildiği. Tek bir insan dahi çok büyük değişiklikler yapabilir. Tarih böyle insanlarla dolu. Onun için ben sizin gibi insanlar oldukça Türkiye’nin geleceğinin parlak olduğuna inanıyorum. Yeter ki sizlerin bu bilim sevgisinin önü kapanmasın, yöneticiler bilimin ve onun olmazsa olmazı özgür düşüncenin ne kadar önemli olduğunu hiçbir zaman unutmasın ve siz gençlere uygun ortamlar yaratsın.

Bu özel bölüm için çok özel bir konuğum var. Kısa adı ile TASSA olarak bilinen Türk-Amerikan Bilim İnsanları ve Akademisyenler Derneği Başkanı Prof Haluk Ünal.

Haluk Hocamız şu anda Marylan Üniversitesi Finans departmanında öğretim üyesi olarak görev yapıyor. Ayrıca finans alanında çok önemli bilimsel bir dergi olan Journal of Financial Services Research adlı derginin de managing editörü.

Amerika Birleşik Devletlerinde sayıları 3000 bine yaklaşan Türk bilim insanı, akademisyen ve araştırmacı var. TASSA bu bilim insanlarımızı bir çatı altında toplamaya çalışan çok önemli bir organizasyon. Haluk Hocadan TASSA hakkında bizlere biraz bilgi vermesini istedim.

Profesör Ünal TASSA’nın Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan Türk Bilim insanlarını bir araya getirmenin ötesinde bu beyin gücünün birikimlerini Türkiye’ye aktarması için de bir köprü görevi gördüğünü belirtiyor.

Haluk Hoca Amerikada yaşayan Türk bilim insanlarının birer elçi olarak ta görev yaptıklarını ve Amerikalıların Türkiye ve Türkler hakkındaki düşüncelerinin şekillenmesinde çok önemli bir rol oynadıklarını belirtiyor.

Bizler, Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan bilim insanları ve akademisyenler olarak Haluk Hocanın bahsettiği Türkiye için elçi olduğumuz gerçeğini hiçbir zaman unutmadık ve unutmuyoruz. Bu bölümü Haluk hocanın söylediği ve benim de dilimden düşürmediğim bir gerçeği ifade ederek bitirmek istiyorum. Türkiye’nin insanlığın kaderi hakkında söz sahibi olabilmesi için çok güçlü bir ülke olması gerekiyor. Çok güçlü bir ülke olması ise bilimin sayesinde olacak.